Tanzimat döneminde Emin Nihat'ın yazdığı "Müsameretname" adlı eserle başlayan modern Türk hikayeciliği, Ahmet Mithat'ın "Letaif-i Rivayat", Samipaşazade Sezai'nin "Küçük Şeyler" adlı eserleriyle devam etmiştir.
Servet-i Fünun döneminde ise hikaye alanında Halit Ziya, Mehmet Rauf, Hüseyin Cahit, Ahmet Hikmet Müftüoğlu gibi sanatçılar eserler vermiştir. Bu hikaye yazarları dili ağır kullanmaları dışında hikaye türüne büyük katkılar vermişlerdir.
Servet-i Fünun dönemi hikayelerinde aşk, ölüm, intihar, kıskançlık, yalnızlık, karşılıksız aşk, ihanet, toplumdan kaçış, hayal-gerçek çatışması gibi konular karamsar bir çerçevede ele alınmıştır. Dönemin şiirine hakim olan umutsuz, karamsar hava, hikayelerinde de görülür.
Servet-i Fünun hikayelerinde genellikle modern ve Batılı bir yaşam tarzı anlatılmıştır. Hikayelere mekan olarak genellikle İstanbul ve İzmir gibi büyük kentler seçilmiştir. Hikayelerin büyük bölümünde mekan kapalıdır, bu nedenle eserlerde daha çok psikolojik tahlillere, kişinin iç dünyasına daha çok yer verilmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder